Stadyumun şehir merkezine uzak olması nedeniyle Adana Demirspor’un maçlarına genelde maçın başlamasına en az iki saat kala yola çıkarım. Bazı maçlarda stadyuma maçın başlamasına 10 dakika kala yetiştiğimi hatırlıyorum. Ancak bu defa öyle olmadı. Stadyuma gitmek için bir saat önce yola çıktım maçın başlamasına 20 dakika kala tribünde ki yerimi almıştım.
Antalyaspor karşılaşması, son altı hafta da 3 mağlubiyet 3 beraberlik alan mavileri için, ligin altıyla üstü arasındaki puan farkının daraldığı dönemde çok önemli bir maçtı. Buna rağmen taraftarın ilgisinin azlığı benim için sürpriz olmadı.
Eskiden şehir merkezin de bulunan ve artık sadece bulunduğu caddeye adını veren (stadyum caddesi) 5 Ocak stadyumunun önünde ki kebapçıların mangalından tüten dumanın yoğunluğu maça olan ilgiyi tahmin etmemize yardımcı olurdu. Şehir dışına stadyum yapma modasından Adana’da nasibini alınca kebapçı dumanı yerine araçların egzoz dumanı taraftarın maça olan ilgisi hakkında fikir veriyor.
Yolda tüm bunları düşünürken, bir yandan da Adana Demirspor’un Netflix’e belgesel konusu olmaya aday 2023 yılı gözümün önüne geldi.
2023 mavi lacivertliler için yılın büyük bölümünde başarı, son 3 ayda inişli çıkışlı geçen bir yıl oldu. Mayıs ayında maviler 69 puanla ligi 4.sırada bitirdi. Yeni sezon yeni umutlar derken, Ligde ve Avrupa’da iyi sonuçlar alındı. Konferans liginde oynadığı 3 rakibini de evinde yenme başarısını gösterdi. Ancak bir yerden sonra takım yoruldu performansı düştü. Ben bu durumu ”Avrupa tuzağı” olarak tanımlıyorum. Avrupa kupalarında çok sık görmediğimiz ekipler hem ligi hem de Avrupa’yı beraber götürmekte zorlanıyorlar. Ligde ve Avrupa kupasında aldıkları kötü sonuçlar bir önceki sezonda yakaladıkları başarıyı gölgede bırakıyor. Bunun en somut örneğini Bundesliga ekibi Union Berlin’de yaşadık. Alman ekibi ilk defa katıldığı Şampiyonlar liginde 4 mağlubiyet 2 beraberlik alırken, grup maçlarını oynadığı Eylül-Kasım döneminde ligde 9 mağlubiyet 1 beraberlik aldı.
Adana Demirspor Konferans liginden elendikten sonra futbolunda düşüş yaşandı. Teknik Direktör Patrick Kluivert bu düşüşün ve yorgunluğun önüne geçemedi. Kendisine biraz daha sabır gösterilse daha iyi olur muydu? Devre arasına kadar sabredilebilir miydi? Bunu bilemeyeceğiz.! Önce taraftar, sonrasında yönetim bu sabrı Hollandalıya göstermedi. Ancak Montella çıtayı çok yükseltmişti. Hollandalı efsan, Samsunspor maçı sonrasında gönderildi. Patrick gittiğinde futbolcuların duygu yüklü veda mesajlarından anlaşıldı ki hem saygı duyulan hem de sevilen bir teknik adamdı.
Sahada ve tribünde coşkulu ve gürültülü olan, rakibi rahatsız eden zaman zaman çaresiz bırakan mavilerde, yeni teknik adamın adının belli olmaması, futbolcuların maaşlarının geç ödenmesi ile ilgili haberlerin basına yansıması, altı haftada alınan üç beraberlik üç mağlubiyet ile birlikte taraftarda ve kulüpte derin bir sessizlik oldu.
Bu şehirde duygular hep uçlarda yaşanıyor. Ya şampiyonluk yolundasınızdır ya da puan durumuna bakmaksızın endişeli bir duygu hâkim oluyor mavi yüreklerde.
Bu ortamda Teknik sorumlu Serkan Damla ve oyuncular 2-0’dan 2-2’ye gelen Gaziantep FK maçıyla beraber bu sessizliği sahada coşkuya tribünde gürültüye çevirmeye niyetli olduklarını gösterdiler. Kâğıt üstünde Antalyaspor maçı yılın son maçı olsa da Adana Demirspor için sessizce yaşadığı bu krizden çıkmak için önemli bir fırsattı. Maviler bu fırsatı iyi değerlendirdi ve sahadan üç puanla ayrılarak yeni yıla da moralli girdi.
Bu ortamda Akintola’ya parantez açmak istiyorum. Akintola sakatlığı ve formsuzluğu nedeniyle uzun süredir takımda yer alamadı bir yandan da taraftarında performansından çok memnun olmadığı bir isimdi.
Nijerya’lı Cluj maçında bir gol atmış ligi pas geçmişti. Ligde 63 gündür forma giyemeyen Akintola, devre arası takıma yeni katılan bir transfer gibi takımın bu kriz ortamından çıkmasında baş rolü oynadı. Gaziantep FK maçından sonra Antalyaspor maçına da damga vurdu. 19. saniyede attığı golle mavilerin maça 1-0 önde başladı. 2. golde de ceza sahasına yaptığı orta golle sonuçlandı. Adana Demirspor’un yılbaşı hediyesi David Akintola oldu.
Adana Demirspor için yükselişi coşkulu, inişleri sessiz ve endişeli bir yıl oldu. Süper ligde üst sıraları hedeflerken Avrupa kupalarında yer alıp tur geçmek elbette istenilen bir durum. Ancak mavilerin biraz daha sakin ve ayakları yere basan bir ortama ihtiyacı var. Başarıyı zaman yayarak geleceği planlamak maviler için daha sağlıklı olacaktır.