Başarılarla geçen futbolculuğun ardından kısa bir süre için Roma’nın başına geçti. Ardından Catania, Fiorentina, Sampdoria, Milan ve Sevilla’yı çalıştırdı. En başarılı dönemini 2012-2015 yıllarında Fiorentina’da yaşadı. Floransa’dan sonra o da aradığı mutluluğu bulamamış olacak ki yaklaşık iki sezon hiçbir takımı çalıştırmadı.
Her şeyden uzak Napoli, Ischia’da kariyerini Akdeniz’in maviliklerine bakarak nadasa bırakmışken hiç beklemediği bir yerden teklif geldi. Onun için yola çıkma vakti gelmişti. 31 Ağustos 2021 yılında imza atmak üzere uçağı Adana-Şakirpaşa havalimanına indi. Hep merak ederim uçak, sarı sıcak şehrin havaalanına teker koyarken acaba aklından neler geçiyordu. Fırsatım olduğunda bunu kendisine sormak istediğim kişi kim mi ? Tabi ki Vincenzo Montella!
Kelebek etkisi Montella’nın Adana’ya gelmesiyle başladı.
Fiorentina’da üç mükemmel sezon geçirdi ancak aynı başarı bir daha gelmedi. Baktı çok fazla zorlamanın anlamı yok o da her şeyi bir kenara bırakarak doğduğu topraklarda dinlenmeye geçti. Montella İtalya ve İspanya’da teknik direktörlük hikayesini yazarken, O sırada Türkiye’nin güneyinde bulunan Adana Demirspor 26 yıl sonra Süper lige çıkmış, demir kanatlarıyla mutluluktan uçuyordu! İtalyan hocanın ve Adana Demirspor’un birbirini bulması için biraz daha zamana ihtiyaç vardı.
Adana Demirspor için sezon başlamış, ligde oynadığı 3 maçta iki puan toplamış, alınan sonuçlar ise kafalarda soru işaretlerine neden olmuştu. Bu şartlarda takıma bu endişeleri giderecek bir transfer daha yapılmalıydı.
Birçoğu Avrupa’nın 5 büyük liginde oynamış futbolculardan oluşan yeni kadronun uyum sorununu krize dönüşmeden atlatması gerekiyordu. Tesislerde ortak dil İngilizce olsa da farklı kültürlerden oluşan bu ekibi toparlayacak bir isme ihtiyaç vardı. Böyle bir ortamda Vincenzo Montella Adana Demirspor’a geldi.
Sonrasını biliyorsunuz Adana Demirspor rüya gibi iki sezon yaşadı. Maviler tarihinde ilk kez Avrupa kupalarına katıldı. Evinde yenilmeyen, rakiplerin Adana Demirspor karşısında çaresiz kaldığı bir ekip oluşturdu. Montella ve Adana Demirspor birbirine çabuk alıştı çünkü işin özünde teknik, taktik değil sevgi ve tutku vardı. Takıma dahil olan herkes bu ortamdan olumlu etkilendi. Öyle ki unutulmuş yetenek Mario Balotelli İtalya Milli takımına yeniden davet edildi. Samet Akaydın Fenerbahçe’ye, Tayyip Talha Suruç Beşiktaş’a transfer oldu. Belhanda ve Benjamin Stambouli Montpellier günlerine döndüler. Yunus Akgün, Emre Akbaba başka bir seviyede futbol oynamaya başladılar. Dahası tercümanı da A Milli takıma davet edildi! Dokunduğu herkes kendisiyle beraber seviye atladı.
Bu arada hakkını yemeyelim Patric Kluivert onun bıraktığı yerden bayrağı daha yükseklere taşımaya kararlı görünüyor. Bakarsınız Patric Kluivert’da Adana Demirspor macerasından sonra Hollanda milli takımına davet edilir. Bence hiçte uzak bir ihtimal değil.
Adana’da tüm bunlar yaşanırken, A Milli Takım’da işler yolunda gitmiyordu.
Kağıt üzerinde umut vadeden bir milli takımımız vardı. Teknik Direktör Stefan Kuntz’un yapması gereken sadece takımı taktik çalışmayla sahaya sürmek ve en iyi sonucu almaktı. Ne de olsa kadromuzda Avrupa ve Türkiye’nin önemli kulüplerinde oynayan oyuncularımız vardı. Birçoğu gençte olsa ne yapmaları gerektiğini bilecek tecrübede isimlerdi. Taktik çalışmayla sonuca kolayca ulaşabilirdik. Ama öyle olmadı çünkü futbolda aynı dili konuşmanın ne kadar önemli olduğunu unutmuştuk. Sahaya çıkan 11 ve yedek kulübesi uyum sorunu yaşıyordu sahadaki futbol dili A1 yani en düşük seviyedeydi. Ermenistan beraberliği Japonya mağlubiyeti derken Kuntz gitti…
Montella Geldi.
Montella’yı tanımayan ulusal basın ve futbol konuşan birçok endişeli insanın tartışmaları arasında Montella’nın başında bulunduğu Milli Takım önce deplasmanda Hırvatistan’ı 1-0, ardından Letonya’yı 4-0 yenip EURO 2024 Avrupa Şampiyonasına gitmeyi garantiledi.
Merak edilen ve en çok sorulan soru Montella ne yaptı da Milli Takım bu kadar değişti?’’
Sorunun cevabı Montella ve Adana Demirspor’da saklı. Adanalı İtalyan, Adana Demirspor’da olduğu gibi Bizim Çocuklara da aynı futbol dilini konuşarak oynamaları halinde başarıya ulaşılabileceğini hatırlattı. Montella’nın elindeki sihirli değnekte sevgi ve tutku vardı! Milli takımda ki futbolculara değerli olduklarını hatırlattı. Onlara güvendiğini hissettirdi. Ardından taktik becerisiyle gol yemeden iki maçı da kazanmayı bildi. Kelebek etkisi Milli Takımımızı EURO 2024 Avrupa Futbol Şampiyonasına uçurdu.
Montella’yı daha iyi anlamak için Nani’ye kulak vermek bize daha çok yardımcı olacaktır.
Nani’nin, Sir Alex Ferguson’un Manchester United’dan ayrılmasından sonra Goal’e verdiği röportajda ki sözleri Montella’nın futbolcular için ne anlama geldiğini anlamamıza yardımcı oluyor.
”En kötü gün, Ferguson’un ayrıldığı gündü. Çok tutkulu ve ilham verici biriydi. Onu bir baba olarak görüyorum. İyi zamanlarında da kötü zamanlarında da çok dürüst biriydi.’’
Sanrım Montella’nın sırrı bu sözlerdeki duyguda saklı.
Mister İtalya’dan geldin kısa sürede bizi anladın ve sevdin. Sana ihtiyacımız olduğunda tereddüt etmeden geldin ve bize el verdin. Hırvatistan ardından Letonya galibiyetleri derken artık Almanya’dayız. Bizler Adana’da seni çok sevdik. Ülkemin geri kalanı da seni tanıdıkça daha çok sevecek ve anlayacaktır.
Grazie Mister