”Adanaspor Benim Tuttuğum Takımım” Serkan Şenyürek ve Adanaspor

Bazı insanlar için hayat, onlar doğduklarında planını yapmıştır. Adanasporlu doğmak gazeteci olmak gibi… Adanaspor tarihinin yarısında O var! Herkes gitti O kaldı! Turuncu Beyaz renklerin hafızası renklerin sevdalısı. Ama her şeyden önce gazeteci. Sevgisini de saklamaz eleştirisini de onun için isimler değil Adanaspor önemlidir. Adana medyasında Adanaspor denince akla gelen ilk belki de tek isim. Tahmin edebileceğiniz gibi Serkan Şenyürek’ten bahsediyorum.
Kendisiyle yüz yüze görüşmeyi sohbet etmeyi çok isterdim ama Corona/Salgın günlerinde mümkün olmadı. Beni kırmadı e posta ile sorularıma cevap verdi. Zaman ayırdığı ve sorularıma verdiği içten cevaplar için kendisine çok teşekkür ederim.


1 – Adana medyasında Adanaspor denince akla gelen ilk belki de tek isimsin. Kulübün son 33 yılında sen varsın. Adanaspor’la olan bağın nasıl başladı.
Resmi olarak 1987 yılından bu yana bu işi yapıyorum. 1982’de babam Ekspres Gazetesinde çalışmaya başlayınca okulu bitirene kadar hafta sonları gazeteye giderek bu mesleğe ilk adımımı attım. Önce sayfa düzeni sonrasında da muhabir, televizyon ve ardından da radyo olmak üzere iletişim anlamında birçok alanı yaşama fırsatı buldum. Fotoğraf çektim, haber yazdım, sayfa hazırladım, televizyonda montaj yaptım, programlarda yer aldım, özel röportajlar yaptım. Tabi yıllar önce Adanaspor’un minik takımına gidiyordum, Ünsal ve Hasan Köprülü hocalar vardı. Futbolu çok seviyordum ama futbol devam etmeyince futbolun içerisinde bir meslekte olmak istedim. 5 yıl önce kaybettiğimiz babam da futbolu çok sevdiğim için gazetecilikte vesile oldu.

Serkan Şenyürek

2 – Adanaspor senin için ne ifade ediyor birkaç kelimeyle anlatabilir misin?

33 yılda çok deplasmana gittim. Çok anılar ve unutulmaz hikayeler var. Her gittiğim şehirde değişik olaylarla karşılaştım, farklı duygular yaşadım. Evet gazeteciyim ve bunu asla unutmuyorum ama dışarıda konu Adanaspor’a geldiği ve söylemlerde bulunulacağını hissettiğim an “ADANASPOR BENİM TUTTUĞUM TAKIMIM” demekten hiç çekinmedim. Çünkü bu mesleğe başlamadan yıllar önce çocukken, Adanaspor’u tribünlerde seyretme şansı yakaladım. Adanaspor’u çok seven babamla birlikte çok maçlarına gittim. Hiç unutmuyorum, Adanaspor’un Rize’yi 6-1 yendiği süper lig maçında rahmetli Bora’nın attığı golleri tribünden izledim ve bir gün sonra Tercüman Gazetesi’nde 6 golün hikayesini fotoğraflarıyla birlikte okudum. Tribünde o gollerin birinde sevinirken yukarıdan aşağıya düşüyordum.
3 – Adanaspor’da işin gereği onlarca başkan idareci, teknik adam yüzlerce futbolcuyla görüştün, konuştun, röportaj yaptın yazı yazdın haber yaptın…
Senin için özel olan isim veya isimleri sırasıyla saymanı istesem. Kimleri sayabilirsin?
Başkan?
Hikmet Savatlı’nın başkanlığına yetişemedim ama Adanasporlular Derneği Başkanı iken 3-4 defa röportaj yaptım. İnanılmaz bir karakter. Ne dediğini bilen, karşısındakini etkileyen bir isimdi.
Metin Şenyiğit’le Ahmet Çetin’in başkanlığı döneminde çalışma fırsatı yakaladım. Çok özel bir şahsiyet. Adanaspor onun dünyasıydı. Adanaspor konusu geldiği an işini gücünü bırakırdı. Çok saygı duyduğum bir başkandı.
Suat Erem’in son dönem başkanlığını yaşadım. Saygı duyulacak bir isimdi. Adanaspor’un bir kuruşunun heba olmasını istemezdi. Kuruşuna kadar hesabını yapardı. Çok naif bir insandı ve küçüğüne büyüğüne saygıda kusur etmezdi.
Toros Birol. Birçok olayda beraberliğimiz oldu. Divan başkanlıklarını çok iyi hatırlarım. Genel kurullara damga vuran başkanlıklar yapardı. Ses getirirdi, Adanaspor’un menfaatlerini korumaya çalışırdı. Zaman zaman sert ama çoğu zaman uzlaştırıcı olurdu.
Mehmet Özgiray’ın gazetecilik hayatımda özel yeri var. Mesleğe başladığım ilk yıllar ve Adanaspor’u şampiyon yapan bir başkandı. Medya ile ilişkileri çok iyiydi. Şahsım adına söylüyorum bir gün olsun beni kırmadı.
Şevk Adalı ile bu dönemde aynı fikirde olmayabilirim ama başkanlık yaptığı dönemde Adanaspor için katkı koydu. Merhum Gündüz Tekin Onay ile birlikte Adanaspor’un geleceğine imza attı.
Gündüz Tekin Onay Adanaspor tarihinde hem başkanlık hem de teknik adamlık yapan bir isimdi. Önemli bir planlamacıydı. Plansız hiçbir işe imza attığını hatırlamam. Başkanlığı kısa sürdü ama o dönemde takım şirketleşti.
Çağdaş Ergin. Uzanların döneminde başkanlık yaptı. Genç, dinamik ve çok dik bir insandı. Karakteriyle ve duruşuyla ön plana çıkardı. Konuştuğu an karşısındakini etkileyebilen, düşündüklerini açıkça söyleyebilen bir isimdi.
Bayram Akgül. Tam bir Adanalı. Korkusuz, kafasına koyduğunu yapan bir başkan. Yıllardır Adanaspor’u ayakta tutmaya çalıştı. Verdiği
Mücadelelerin birçoğuna şahit oldum. Bazen insanlara ters geldi ama iyi niyetinden asla şüphe etmediğim bir başkan olarak hafızamda kalacak.
Teknik Direktör?

Şüphesiz Gündüz Tekin Onay, Dorde Miliç, Ali Hoşfikirer, Ercan Albay, Muzuroviç, Levent Eriş, Kemal Kılıç ve Eyüp Arın.

Futbolcu?
Bora Öztürk’ü, Mustafa Ulucan’ı, Kayhan Kaynak’ı, Feyzullah Küçük’ü, İsmail Akbaşlı’yı seyretme şansı yakaladım. Kaleci Erhan’ı, Özer’i, Timuçin’i, Mekik Ahmet’i, Şevket Kesler’i, Gani’yi, Vedat Bayraktar’ı, Mustafa Şentürk’ü, kaleci Malik’i, Necip Erdoğan’ı, Günay’ı 7-8 yaşlarında olmama rağmen hatırlayabildiğim isimler.

Adanaspor 1980-81 Sezonu

Mesleğe başladığım dönemlerde kaleci Nurettin, Güven Sabaz, Mehmet Şengüler, Eyüp Arın, Eyüp Taş, Ali Beykoz, Osman Özdemir, Ercan Aslankeser, Reşat Yılmaz, Bülent Okyaz, Kupçewiç, Orhan Kaynak, Darko, Sabotiç, Naci Eyinç, Bakir Şalak, Salih Ağlamaz, Hakan Azman, Tekin İncebaldır, Jerabek, Adnan Avcu, Cengiz Arık, Taner Gizlenci, Ünsal Aka, Zafer Güner, Cihat Metin, Talip İkikardeşler, Hikmet Şıktaşlılar, Kaleci Volkan Kilimci, İsmail Kartal, Hasan Sönmez, Durmuş Ali Çolak, Hasan Vezir, Akif Ekmekçi, Fevzi Korkmaz, Volkan Bekiroğlu, Bülent Bölükbaşı, Hakan Tecimer, Hasan Gültang, Emrah Eren, Şenol Yavaş, Hamdi Aslan, Hamdi Demirtaş, Altan Aksoy, Hayati Köse, Ender Traş, Rosen Krilov, Suvad Katana, Korhan Ataışık, Serkan Bekiroğlu, Ali Asım Balkaya, Cenk İşler, Zdravkov, Oğuz Çetin, Engin Özdemir, Ercan Yörük, Erbil Uzel, Volkan Öztürk, Alban Bushi, Cafer Aydın, Mehmet Ali Honca, Mutlu Topçu, Timur Yanyalı, Erol Bulut, Thomas Berthold, Volkan Arslan, Ercan Ünal, Atakan Sancarbarlaz, Mevlüt Can, Ümit Aydın, Necati Ateş, Gökmen Yıldıran, Murat Şahin, Atilla Küçktaka, İbrahim Yavuz, Güngör Öztürk, Sead Halilagiç, Murat Özatak, Tolgahan Acar, Serkan Kırıntılı, Mehmet Budak, Ümit Ozan Kazmaz, Ahmet Burak Solakel, Fuad Kınalı, Murat Yüksel, Gökhan Sakar, Cem Hallaçeli, Mehmet Aksu, Yunus Murat Ceylan, Hakan Hacıbektaşoğlu, Halit Köprülü, Fevzi Özkan, Onur Demirtaş, Alper Yeşil, Emre Aktaş, Ahmet Şahin, Ersan Adem Gülüm, Yılmaz Özlem, Metin Tuğlu, Ahmet Yıldırım, Okan Salmaz, Mbilla Etame, Kibong, Anıl Karaer, İzzet Yıldırım, Rahman Oğuz Kobya, Talha Mayhoş, Cem Özdemir, Tuna Üzümcü, Merthan Açıl, Onur Akbay, Adnan Güngör, Burak Çalık, Hayrullah Mert Akyüz Sedat Ağçay, Günay Güvenç, Veli Kızılkaya, Emre Uğur Uruç, Samican Keskin, Tiago Bezzerra, Ergin Keleş, Uche Kalu, İrfan Can Eğribayat, Tevfik Altındağ, Nduka, Mehmet Sak, Didi, Mehmet Sedef, Renan Foguinho, Magaye Gueye, Goran Karacic, Mauricio Ramos, Koman, Gökhan Süzen, Roni, Renan Diniz, Digao, Bahattin Köse, Gökhan Sazdağı, Kone hatırladığım bazı isimler.
4 – Futbol topu santrada! Hakem başlama vuruşu için düdüğünü çaldı!
Unutamadığın Sezon?
1998’de Adanaspor’un Süper Lige çıktığı Eskişehir maçı. Tribün atmosferi asla unutulmaz. O yıl Tempo TV’de çalışıyorum sabah 8’de başladığımız canlı yayın akşam saat 20’de bitti. Aralıksız 12 saat yayın yaptık. O kadar saat ayakta kalmaya değdi çünkü sonunda şampiyonluk elde edildi.
Maç?
1999-2000 sezonunda Ersun Yanal’ın yönettiği Denizlispor’u Adanaspor’un 3-2 yendiği maç unutulmaz. Bu maçta Adanaspor 2-0 geriye düşmesine karşın taraftarının müthiş desteğiyle geri dönüp maçı 3-2 kazandı. Tribünlerdeki o coşkuyu asla unutamam. 
Gol?
2006-2007 sezonunda 3.lig’de Van deplasmanı ve 1-0 kazanılan maçta Cem Hallaçeli’nin attığı gol hafızamdan silinmez. 90 dakika direnen Adanaspor ve tek pozisyonda Cem’in attığı golle şampiyonluk kapısının açılması dün gibi hatıralarımda.. 
2007-2008 sezonunda klasman maçlarında İskenderun Demir Çelik’i 2-0 mağlup edilen maçta iki golü atan Yılmaz Özlem’in golleri hala zihnimde. Play-Off’ta Erzurum deplasmanında Cem Hallaçeli’nin attığı gol ile şampiyonluk kapısının açılmasını kimse unutamaz.

Adanaspor 12 yıl aradan sonra Süper Ligde – Mayıs 2016

2015-2016 şampiyonluk sezonunda Karşıyaka deplasmanı ve 90+2’de Adanaspor’un yediği gol ile maç 2-2 oldu. Her şey bitti denileceği anda 90+4’te Canberk’in füzesiyle kazanılan 3-2’lik maç da şampiyonluğu getirmişti.
5 – Adanaspor tarihini 3 bölümde inceleyebiliriz. Sen 3’ünde tarihe tanıklık ettin.
Kongrelerle gelen yönetimlerle oluşan kulüp yapısı./ Rumeli Holding/Uzanlar dönemi olan dönem. / Bayram Akgül’ün kulübü satın olması ile başlayan yeni bir dönem. 
Her değişim heyecan yaratır aynı zamanda kırılmaları da beraberinde getirir. İsimler değişse de tesis/altyapı/futbolcu izleme/transferi gibi kronik sorunlar tam çözüldü derken bile çözülemedi. Yaşanan bu süreçlerle ilgili neler söylemek istersin?
1996 yılına kadar dernek statüsünde yönetilen bir Adanaspor vardı. O dönemlerin kendine has güzellikleri, sevinçleri ve hüzünleri vardı. Örneğin Avrupa kupaları, Balkan Kupası, Süper Lig’de şampiyonluğun kaçırılması, Özer ve Bora gibi iki gol kralının çıkması gibi özel ve yıllarca unutulmayan sevinçler vardı. Ancak 1990’dan sonra geliri az ve gideri çok olan futbol ekonomisinden Adanaspor da nasibini aldı. Bugün çok tartışılan neden şirketleşildi? Sorusu var. Adanaspor 1996 yılında şirketleşmeseydi belki bugün futbol ekonomisi ile baş edemeyip birçok kulübün yaşadığı sıkıntıları yaşayacaktı ve kaybolup gidebilirdi. O dönemde şirketleşmeden başka alternatif kalmamıştı.

1996’da Gündüz Tekin Onay’ın kurtuluş olarak baktığı şirketleşme ile Adanaspor yaklaşık 25 yıldır hayatına devam etti. Tek bir insanın yönetme şekli Adanalıya hep ters geldi ama şirketleşme ile Adanaspor halen liglerde mücadele ediyor. Uzan ailesi hem 5 Ocak stadını yeniden yaptı hem de Oğuz Çetin gibi önemli oyuncuları Adana’ya getirdi.. Sonrasında yaşanan sıkıntılar ile Adanaspor için kapanma evresi yaşandı. Uzan ailesi dönemi için söyleyebileceğim tek kötü nokta Adanaspor’un kapanmasıydı.

Adanaspor Başkanı Bayram Akgül

2006-2007 sezonu bir hayaldi. Amatöre düşme aşamasındaki Adanaspor Bayram Akgül ile ayağa kalktı. Art arda şampiyonluklar yaşadı. 3.Lig şampiyonluğu, 2.Lig B Kategorisi şampiyonluğu ve 2015-2016 sezonunda süper lig şampiyonluğu. 10 yılda süper lig yaşandı. Ancak bu dönemde süper lige çıkmanın kıymeti bilinemedi. Çok zor elde edilen süper lig çok çabuk kaybedildi.
Adanaspor dernek statüsündeyken şimdiki Sebze Hal’in orada Adanaspor’un tesisleri vardı ama ne yazık ki yok edildi. Sonrasında Uzanlar döneminde Çıldırım Tesisleri yapıldı ama Adanaspor yeniden hayata döndüğünde o tesisler Adanaspor’un değildi. Bayram Akgül döneminde 3.Ligde şampiyonluk elde edildi. Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak Adanaspor’a tesis yapacağının sözünü verdi. Herkes mutlu oldu ama yeri konusunda tedirginlik yaşandı. Adanaspor ısrarla tesisin fuar alanı veya Real tarafında yapılmasını istemesine karşın Çatalan Tesisleri yapıldı. Adanaspor’a o dönemde vurulan en büyük darbe tesisin Çatalan’a yapılmasıydı. Bugün Çatalan’ın hali içler acısı ve Adanaspor kullanamıyor. Bu projeye imza atan zihniyet Adanaspor’a büyük zarar verdi.
6 – Tesis altyapı demişken bu sorun Adanaspor’un kanayan yarası sence bu sorun neden çözülemedi mesele sadece para veya yer konusu mu? iyi bir planlama/ proje ve etkili bir kamuoyu baskısıyla çözülebilir miydi?
Adanaspor süper lige çıktığı sezon 1 yıl tutunamadan küme düştü. Şampiyon olunduğunda iki söz verildi. Biri Osman Yereşen Tesisleri’ne ikinci bir saha ve yeni bir bina yapılması, diğeri de Gençlik ve Spor Müdürlüğü’ne ait ikinci atletizm pistinin yapıldığı spor kompleksi Bu kompleks söz verilince mevcut Osman Yereşen’in yeniden yapımı rafa kaldırıldı. Ancak verilen sözler tutulamadı ve Spor kompleksini Adanaspor alamayınca Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan da oldu.
7 – Günümüze gelirsek Corona virüs nedeniyle ligler tüm Dünyada olduğu gibi ülkemizde de ertelendi. Ben ertelenen tarihe kadar ki Adanaspor’un ligde ki durumunu sana sormak istiyorum.
Sezon başı 14 devre arası 10 futbolcu transfer edildi dört Teknik Direktör değişti. Bu durumu nasıl değerlendirirsin?
Bir Alman ekolü düşünüldü. İyi niyetle atılan adımlardı ama tutmadı. Birinci plan Alman ekolü, ikinci plan nokta transferlerdi. Ancak hem A hem de B planında isabet sağlanmadı. Gurbetçi oyunculardan verim alınamadı. Nokta transferlerin bir kısmı hazır olamadı, diğer kısmı Eze ve Giorgi uzun süreli sakatlık yaşayınca Adanaspor büyük sıkıntı yaşadı. Şu bir gerçek teknik adam ve kadro planlamasında istikrar yakalayamayan takımlar hep problem yaşamaktadır. Bu sezon 4 teknik adam ile çalışıldı, 24-25 oyuncu alındı, neredeyse takımın tamamı değişti. Bu şartlarda başarılı olmak kolay değil. Şahsi fikrim sezon başında kadro planlaması çok önemli. Gurbetçi oyuncular yine Türkiye’deki alt liglerin taranarak ve izlendikten sonra oyuncu alınması daha faydalı olabilir kanaatindeyim. Brezilyalı ve gurbetçi oyuncuların çok olması nedeniyle bir takımda aynı ülkeden 2 veya 3’ten fazla oyuncunun takıma zarar verdiğini düşünüyorum.
8 – Sahadaki futbola gelirsek, Turuncular alınan 3 galibiyet 11 beraberlikle 17 sırada bulunuyor. Teknik Direktör değişikliklerine rağmen takım bir türlü tehlikeli bölgeden uzaklaşmadı. Dahası en başarılı mevki hep kaleciler gösterildi. Takım içinde ki sorun sadece futbolcu kalitesi mi?
Bir takımın en iyisi kalecileri gösteriliyorsa o takımın kadro kalitesinde sorun var demektir. Adanaspor kazandığında veya mağlup olduğunda en iyi kaleciler gözüktü. İlk yarıda pozisyon almasını bilmeyen oyuncular vardı. Mücadele etmeden maç kazanılabileceğini düşünen futbolcular mevcuttu. Bu lig öyle bir lig değil. Bu ligin kuralı iyi savunma yapacaksın, mücadele edeceksin ve hücum hattında da hızlı oyuncuların varsa onlarla işi bitireceksin. Adanaspor’da bunların hangisi vardı, sadece tutanı iyiydi. Ne mücadele vardı, ne atanı vardı..,

Adanaspor

9- Eze’ye parantez açmak istiyorum geldiğinde gördük ki yetenekli bir futbolcu tek başına takıma katkı yapacak potansiyeli var ancak 2-3 maçlık performansından sonra sakatlık ve formsuzluk bir arada olunca beklentileri karşılayamadı. Eze için neler söylemek istersin?
Eze ilk maçlarında iz bıraktı. Sonrasında herkes Eze’nin etrafında birleşti. Adanaspor takımı sadece bir tek kişiye bağımlı hale gelmişti. Bunu hep beraber yaptık. Sonrasında Eze farklı bir formata girdi. Ardından sakatlık geldi. Sakatlıkta yaşanan sıkıntılar sonrasında Adanaspor Eze’den ilk haftalar dışında hiç verim alamadı. Sakatlık bölümünün uzaması sorununu da Adanaspor çözüme bağlamakta gecikti.

10 – Adanademirspor taraftarında olduğu gibi Adanaspor taraftarı kenti yönetenler üzerinde gerekli kamuoyu baskısını oluşturamıyor. Dolayısıyla kendi derdiyle veya başarısıyla baş başa kalıyor Bu fikre katılır mısın? Düşüncelerin nelerdir.
Adana her alanda sahipsiz bir kent. Adana’nın lobisi yok. Ali Sami Yen’de Play-Off finallerine gittim. Adanaspor-Konyaspor maçını izliyoruz. Protokol tribününe baktım. Konya’nın bütün vekilleri, belediye başkanı ve sivil toplum örgütleri orada Adana’dan kimse yok. Sizce maçı yöneten hakem etki altında kalmaz mı? Kasımpaşa finali yine aynı. Adanaspor Başkanı Bayram Akgül protokol tribününde tek başına ve protokole herkes Kasımpaşa’yı destekliyor. Hakemin Adanaspor’un şampiyonluğunu elinden nasıl aldığını tüm Türkiye gördü. Lobiniz olmazsa sesinizi Torosların ardında duyuramazsınız.
11 – Liglerin başlaması için çeşitli senaryolar var… Yaz aylarında hızlandırılmış bir lig veya bu sezonun bitirilmesinden sonra önümüzdeki sezonun kısaltılacağı konuşuluyor sen ne düşünüyorsun?
Önce insan sağlığı önemli. Ben bu sezon liglerin devam edebileceğini sanmıyorum. Hatta 2020-2021 sezonunun başlamasının bile tehlikeli olduğunu düşünüyorum. Futbol düşünülebilecek bir ortam yok. Önce sağlık. Seyircisiz maçları oldum olası beğenmiyorum. Futbol seyircisi ile güzel. Liglerin seyircisiz başlamasını ben onaylamıyorum. Ligin bitmesiyle ilgili birçok senaryo var ama salgına göre hareket edileceği için ben bu sezonun bitirilmesinin zor olduğunu düşünenlerdenim. Kazanılmış hakların verilmesi şartıyla, küme düşme kaldırılarak bu sezon bitirilebilir diye düşünüyorum.
12 – Adana’ya Avrupa standartlarında bir stadyum yapılıyor ancak Stadyumun bitirilme zamanı bir tarafa yeri konusunda çeşitli tartışmalar var. Bu tartışmaları bir yana bırakırsak…
Bana göre kulüplerimizin kurtuluşu kendi stadyumlarını yapmaktan geçiyor. Adanaspor ve Adanademirspor’un şehir içinde (Liverpool/Everton gibi) birbirine yakın kendi stadyumlarının olması gibi bir hayalim var? Bu konuda sen ne düşünüyorsun?

Yeni stadyum yapıyorsunuz Adanaspor ve Adana Demirspor Başkanlarına nereye yapılması konusunda fikir aldınız mı? Alınmadığını biliyorum. Yıllar önce Büyükşehir Belediyesi Adana’ya 5-6 salon yapacak ve bu konuda Gençlik Spor’un projelerini uyguladı. Bir baktık ki yapılan salonların zemini sentetik. Allah aşkına basketbol sentetikte mi yoksa parkede mi oynanır. Maçlarını parkede oynayan basketbola sentetik zemin yapıldı. İşte bu zihniyet Adana’nın kaderini belirleyecek stadı yolu olmayan ve ulaşım sorunu bulunan Sarıçam’a yaptırdı. 

 Liverpool-Anfield / Everton-Goodison Park
Neden stat yeri konusunda kulüplerden fikir almazsınız. Ben yaptım oldu olur mu? Yeni stadyum tıpkı Adanaspor’un Çatalan tesisleri gibi olacak. Ulaşım sıkıntılı, metro gitmiyor, yollar yeterli değil. Kulüplere stadyumun yeri konusu sorulsaydı fuar alanı tarafında isterlerdi. Çünkü, Ruh sağlığına kadar metro gidiyor. Oradan sonra ulaşım kolay. Yürüyerek bile gidebilirsiniz. Fuar alanı tarafında olsaydı otobana giriş-çıkış verilebilirdi ve rakip takım ile taraftarı şehre girmeden gidebilirlerdi. Şimdi düşünün yeni stadyum açıldı. Saat 21.45’te maç var. İnsanlar eve nasıl dönecek. Maç günü sabah saatlerinden itibaren maç saatine kadar insanlar yeni stada aralıklarla gidecekler. Peki çıkışta ne olacak? 33 bin kişi maça geldi. İnsanlar gece 12’de maçtan çıktılar. Evlerine nasıl gidecekler, saat kaçta evde olacaklar, sabah kalkıp işe veya okula nasıl gidecekler? Hadırlı’da, Dağlıoğlu’nda, Gürselpaşa’da, Real’de, çarşıda oturan insanlar kaç saatte evlerine varabilecekler. Şu yapılamaz mıydı; 5 ocak stadı önce maraton, sonra kale arkaları ve ardından kapalı tribün yıkılarak 5 ocak yenilenseydi yeni stat yerinden tablodan daha iyi olmaz mıydı?